Sonsuzluk Yurdu Ahiret
Ahiret, bu dünyanın ömrü tükendikten sonra yeniden başlayacak ve sonsuza kadar devam edecek olan zaman boyutudur.Bu sürecin başlangıcı, kıyamet dediğimiz dünya hayatının sonudur. Ahiret gününe iman, her şey gibi dünyanın da ömrünün biteceğine, insanların tekrar dirilip kabirlerinden kalkacaklarına, dünyada yaptıkları her şeyden hesaba çekileceklerine, amel defterlerinin ellerine verileceğine iman etmektir.
Yüce Rabbimiz kutsal kitabımız Kur’an-ı Kerim’de ‘Bu dünya hayatı bir eğlenmeden, bir oyundan başka bir şey değildir. Ahiret yurduna gelince, şüphe yok ki o hayatın ta kendisidir. Bunu bilmiş olsalardı….'(Ankebut 64 ) buyurarak aslında dünya hayatının geçici asıl kalıcı hayatın ahiret hayatı olduğu mesajını vermek istemiştir bizlere.
Ahirete niçin inanmalıyız?
Yüce Allah’a ve ahirete inanmak: İnsanların ümitlerini yenilemek, acılarını hafifletmek ve karşılaştığı zorlukları aşmakta en büyük yardımcıdır. Ahirete inanan kişi bollukta, verdiği nimetler için Allah’a şükreder. Darlıkta ise haline sabrederek Allah’a isyan etmez. Allah’a ve ahirete iman, insanı daima iyilik ve hayır işlemeye, kötülüklerden uzak durmaya, Allah’tan korkarak her işinde O’nun koymuş olduğu ölçülere uymaya sevk eder. Böyle bir iman sahibi, hiçbir işinde doğruluktan ayılmaz. Her şeyi zamanında ve eksiksiz yapar. Kendisine, ailesine, çevresine, vatanına ve milletine faydalı olmaya çalışır. Ahiret gününde hesaba çekileceğini bildiğinden diğer insanlara ona göre davranır. Kendisine haksızlık edildiğinde ise sabreder.
Ahiret hayatı kıyametin kopmasıyla başlar. Allah’tan başka her şeyin bir sonunun olduğu gibi dünyanın da bir sonu vardır. Allah’ın emri ile İsrafil (a.s’)ın Sur denen alete üflemesi ile yer ve göklerin düzeni bozulacak,yerde ve gökte olanlar toptan ölecektir. Yine İsrafil (a.s)’ın ikinci kez Sur’a üflemesiyle dünyaya gelmiş geçmiş bütün insanlar diriltilecektir.Daha sonra insanlar Mahşer denen yerde toplanacak, burada hesaba çekilecek, yaptıkları işler Mizan denen alette tartıldıktan sonra Cennete mi Cehenneme mi gidecekleri belli olacaktır.
Hesap ve amel defteri nedir?
Hesap, İnsanların dirildikten sonra, dünyada yaptıklarının hesabını Allah’a vermeleri, bu hususta sorguya çekilmeleri demektir. Her insan iyi olsun, kötü olsun dünyada yaptığı her şeyi itiraf edecektir. El, ayak, göz, kulak gibi bütün organlar ‘ben şunu yaptım, ben bunu yaptım’ diyacek; yapılan her iş ortaya dökülecektir. İşte o zaman herkes kendi derdine düşecek, kimsenin kimseye düşünmeye hali kalmayacaktır. Amel defteri ise her insanın dünyada yaptığı iyi veya kötü işlerin yazıldığı defterdir. Kiramen katibin denen melekler tarafından yazılan bu defterler,mahşer günü insanlar hesaba çekilirken ellerine verilecektir. Eğer deftere yazılanlarda kötü işler çoksa defter sahibinin sol eline iyi işler çoksa sağ eline verilecektir. Defteri sol eline verilen insanlar büyük pişmanlık duyacak, sağ eline verilenler ise büyük mutluluk ve sevinç duyacaklardır.Ahirete iman eden kişiler, bu dünyayı en güzel şekilde değerlendirir, ömürlerini ibadet ve güzel ahlakla süslerler. Mahşerdeki büyük hesabın dehşet ve şiddetinden gözleri ve gönülleri Allah korkusuyla yaş döker.
Bizler de dünyada yaptığımız her şeyin yazıcı melekler tarafından eksiksiz yazıldığının farkında olmalı, yaptığımız en küçük iyilik ve kötülüğün karşılığını göreceğimizin bilincinde olarak yaşamalıyız.